Bir Şey Yapmalı
Ağustos başından 18 Eylül 2017’ye kadar koydan koya gezip, konakladığımız, küçücük bir teknede dört tabak, bir tencere bir tava ile yaşayıp bize en lezzetli gelen yemeklerimizi yapıp yediğimiz Göcek seyrinden, Marmaris Yacht Marina’ya dönerken; Dar Boğaz’dan geçer gibi tüm darlıklardan ülke olarak, dünya olarak çıkmayı temenni etmişim. Aklımın uçundan bile geçmeyen pandemi ile o boğaz daha da daraldı.
Artan darlık içinde geçen hafta karadaki mutfak dolaplarımı düzenlerken tabak, çanak, bardak, tencere, tava çokluğundan ürkttüm. Sırf kolaylıkla ulaşabildiğim için düşünmeden, niye nasıl olduğunu fark bile etmeden doldurmuşum evimi. Düşününce bu tüketim,sırf ambalaj çöpünün dünyayı kirlettiğine bile değmez.
Bir şey yapmalı, karadaki yaşam için denizdeki yaşamımı örnek almalı. Az tüketim, az eşya daha çok doğa daha çok rüzgar, daha çok dalga, daha çok gökyüzü, daha çok gündoğumu daha yavaş daha düşünerek daha farkında bir şey yapmalı.